Widgets

Aşk acısı ve yas tutmak

type='html'>Merhaba ;
Arkadaşlar çok sevdigim bir insandır kendisi ve yazılarını blogumda her zaman yayınlarım okumanızı tavsiye ederim, inanın sizde bazı şeyleri daha güzel anlayacaksınız, buyrun sayın mehmet çoşkundenizin yazısı

Aşk acısı ve yas tutmak

Terk edilme ya da ihanet gibi travmatik bir sonla biten ilişkiden sonra çekilen acının, kişinin kendisine en yakın olan birinin ölümünde duyduğu acıyla aynı olduğu kanıtlanmıştır. Öyleyse aşk acısından sonra yaşanarn yas dönemi ile ölüm acısından sonra yaşanan yas dönemi arasında fark yoktur. Yas sürecinin evreleri de şöyle sıralanır:

1- ŞOK: Bu evrede kişi böyle bir ayrılığın kendi başına geldiğine asla inanmaz. Bu nedenle bir süre sanki ayrılık hiç yokmuş gibi davranır.

2- İSYAN: Bu evrede kişi art arda sorular sıralar. “Neden ben?, “Bu hale nasıl geldik?”, “Beni nasıl bırakır?”, “Bana bunu nasıl yapar?”, Ben bunları hak edecek ne yaptım?” gibi... Bu soruların hiçbiri yanıtını bulamaz ama kişinin isyanını dile getirirken kullandığı sorulardır.

3- DİRENÇ: Ayrılığa karşı direnç gösterme zamanı gelmiştir. Bir başka deyişle, kişi ayrılığı kabullenemez. Hatta bu dönemde kendisini “Nasıl olsa hatasını anlayacak ve geri dönecek” diye kandırmaya başlar. Ama dönüş gerçekleşmediği için de hayal kırıklığı daha da artar.



4- İNKAR VE YADSIMA: Bu evrede kişi yanılsama içine girer. “Hayır beni terk etmedi, kısa bir küslük bu”, “Eminim hatasını anlayacaktır”, “Kimse onu benim kadar sevemez, bunu biliyor” gibi cümleler de bu evrede kurulur. Bu dönemde kişi içinde bulunduğu durumu kısa süreli de olsa yadsır ve sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam etmeye çalışır.

5- PAZARLIK: Kişinin “Keşke”li cümleler kurduğu dönemdir. “Keşke şunu yapmasaydım, o zaman gitmezdi...”, “Keşke gitmesine izin vermeseydim”, “Keşke sorunlarımızı konuşabilseydik bu noktaya varmazdık” gibi... Hatta bu dönemde kişi “Geri dönerse bir daha asla onun istemediği gibi davranmayacağım” demeye de başlar. Hatayı kendinde aradığı için ilişkisini saniye saniye düşünüp nerelerde yanlış yaptığını ortaya çıkarmaya çalışır.

6- HESAPLAŞMA: Pazarlık döneminden hemen sonra suçlama biraz da giden tarafa yönlendirilir. İlişkide onun yaptığı hatalar bulunmaya çalışılır. Genellikle de çok sayıda bulunur. “Zaten beni hak etmiyordu” bu dönemin en çok kullanılan cümlesidir.

7- ÖFKE: Hesaplaşmanın ardından ‘iyi’ düşünceler kaybolur ve öfke noktasına gelinir. Artık tek suçlu olarak terk eden kişi görülür. Öfke, çeşitli cümlelerle dile getirilir. Hatta bazen öfke ona ya da kendine zarar verme şeklinde de ortaya çıkabilir.

8- KABULLENME: Tüm bu aşamalardan sonra artık geri dönüşün olmayacağı ve bu ilişkinin artık yaşanmayacağı görülür. Bu noktada kabullenme evresi başlar. Üzüntü, keder, acı, eksiklik, boşluk, özlem iç içe geçer... Ama bu aşamada kişi daha dingindir, içine kapanmıştır. Geçmişi öfkeyle değil, daha olgunlukla anmaktadır.

9- YÜZLEŞME: Bu dönemde geçmişteki ilişki ile ilgili daha sağlıklı teşhislerde bulunulabilir. Kişi hem kendi hatalarını hem terk edenin hatalarını eşit değerlendirir. Böylece kendini bir sonraki ilişkisi için de hazırlamaya başlar.

10- UYUM: Bir ilişkinin bıraktığı izi tamamen hafızadan silmek mümkün değildir. Kişi bu dönemde anılarıyla yaşamaya alışır. Acı çekerken yaşadığı kötü şeyleri anımsamak istemez. Ama ilişki varken yaşadığı güzel şeyleri gülümsemeyle anar. Yaşamını yeniden düzenler.

* * *

Sonuç olarak yas sürecini yaşamaktan korkmayın. Yas süreci aslında sizi hayata yeniden hazırlayan bir süreçtir. Ancak sağlıklı bir yas sürecinin ardından kişi tekrar toparlanıp, güçlenip, hayata sağlıklı olarak katılabilir. Hatta acılar, kişiyi olgunlaştırabilir. Yarın, yas sürecinde nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğini yazacağım...



0 yorum:

Yorum Gönder

Blog Archive

Blogger tarafından desteklenmektedir.